Depremden sonra herkes etkilenir. Deprem bir kesitsel olay değildir, içinde öncesi ve sonrasıyla travmatize edici öğeleri içeren bir süreçtir. Bu süreçte bazı gruplar daha fazla etkilenmeye açıktır. Deprem sonrası oluşacak ruhsal etkilerin kronikleşmemesi ve komplike olmaması açısından riskli grupların belirlenmesi gerekli önlemlerin tüm toplumu düşünerek riskli olabilecek grupları gözden kaçırmadan ele alınması gerekmektedir. Bu konuşmamda deprem sonrası ruhsal anlamda komplike olmaya açık hassas gruplardan bahsettim.
Depremi yaşayanlar doğal bir afet sonucu büyük bir travmayla karşı karşıya kaldılar. Elbette bazı acıları ortadan kaldırmak mümkün değil. Deprem sadece bir olup bitmiş bir olay değil süregiden bir süreçtir. Deprem sonrası travmatik etkiler hala sürmektedir. Deprem sonrası alınan çeşitli önlemlerle ruhsal durumu iyileştirilmesi sağlanabilir. İkincil olan insan eliyle olan travmatik durumlar deprem sonrasında önlenebilir niteliktedir. Bu doğrultuda depremi yaşayanların ruh sağlığını korumak için yapabileceğimiz çok şey var. Bu konuşmamda deprem sonrası depremi yaşayanların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir onlardan bahsettim.
Travmatik belirtiler olayın doğrudan yaşantılanması ile oluşabileceği gibi olayı doğrudan yaşanmasa da tanık olan insanlarda da ortaya çıkabilir. Herbirimiz sürekli deprem görüntülerini izliyor, whatsapp gruplarından süreci takip ediyoruz. Olayları ve gelişmeleri takip etmek, acıyı yüreğimizde hissetmek bu sürecin en doğal parçası ama bir yandan da kendimizi travmatize etmemek gerekir. Çünkü bizler iyi olabilirsek sürece olumlu bir katkı sunabiliriz. Bu konuşmamda uzaktan depreme tanık olanların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir, bu konulardan bahsetmeye çalıştım.
Deprem sonrası hepimiz çeşitli ruhsal tepkiler veririz. Bu tepkilerin çoğu olağandışı duruma karşı verilen olağan tepkilerdir. Bu tepkilerin büyük çoğunluğunun zamanla azalıp yaşamımızın sürekliliğini etkilememesini bekleriz. Ama dissosiyasyon, şiddetli depresyon, intihar düşünceleri, psikotik yaşantılar gibi bazı tepkiler yakından takip edilmeli ve tedavi süreçlerine yönlendirilmelidir, bu tepkiler olağandışı tepkiler olarak tanımlanabilir. Bu tepkilerle karşılaşıldığında muhakkak bir sağlık kuruluşundan destek almak gerekir. Bu konuşmamda kendimizde ya da çevremizde gördüğümüz ya da gözlemlediğimiz zaman muhakkak bir psikiyatriste yönlendirilmesi gereken yaşantılardan bahsediyorum.
Türkiye Psikiyatri Derneği depremin hemen sonrasında üyelerine bir çağrı yaparak öngörülen ruhsal etkilerin ele alınması, bölgeye ruh sağlığı çalışanlarının gönderilmesi, sürecin gözlenip raporlanması için büyük çaba göstermiştir. Bölgede aktif olarak çalışan hekimlerin yanında online olarak da deprem bölgesinde yaşayan ve ruhsal olarak etkilenen kişilere gönüllü hekimleri ile destek sunmaya devam etmektedir. Aşağıdaki linki tıklayarak randevunuzu oluşturabilirsiniz.
Deprem sonrası en temel gereksinimlerden biri kişilerin sağlık sistemine ulaşması. Çeşitli devlet ve gönüllü organizasyonlarla sağlık sistemi ayakta tutulmaya organize edilmeye çalışılmaktadır. Aşağıdaki linkte bölgede çalışan revir, hastane ve sağlık merkezlerini ve hangi alanlarda sağlık hizmeti verildiğini bulabilirsiniz.
https://docs.google.com/spreadsheets/d/1a785CPjKg0cVND2rl2dGnwb7q_1mPJhwWJ8UODCcttw/edit#gid=0
Deprem hepimizi derinden etkiledi. Yaşanan bu travmatik olay sonrasında herkes stres belirtileri gösterebilir. Travmatik olaya herkes birbirinden bambaşka tepkiler gösterebilir. Ortaya çıkan tepkilerin çoğunluğu olağandışı duruma karşı verilen olağan tepkilerdir. Gösterilen bu tepkileri anlamak süreçle baş etmemizi kolaylaştıracak, bedenimizin ve zihnimizin verdiği tepkileri anlamlandırabilmemizi sağlayacaktır. Deprem gibi travmatik olaylar sonrasında yaşanacak ruhsal etkileri klinik bir durum olarak stigmatize etmemek gerekir. Kaygı, çarpıntı, huzursuzluk, hüzün, ağlama, sinirililik, yorgunluk, kas gerginliği, uyuyamama, donukluk, olayla ilgili tekrarlayan düşünceler, odaklanamama, kaçınma gibi belirtiler ve fazlası özellikle ilk ay içerisinde görülebilir. Bu videoda depremin yaratabileceği ruhsal etkileri anlattım.
Deprem hepimizi derinden etkiledi. Yaşanan bu travmatik olay sonrasında herkes stres belirtileri gösterebilir. Travmatik olaya herkes birbirinden bambaşka tepkiler gösterebilir. Ortaya çıkan tepkilerin çoğunluğu olağandışı duruma karşı verilen olağan tepkilerdir. Gösterilen bu tepkileri anlamak süreçle baş etmemizi kolaylaştıracak, bedenimizin ve zihnimizin verdiği tepkileri anlamlandırabilmemizi sağlayacaktır. Deprem gibi travmatik olaylar sonrasında yaşanacak ruhsal etkileri klinik bir durum olarak stigmatize etmemek gerekir. Kaygı, çarpıntı, huzursuzluk, hüzün, ağlama, sinirililik, yorgunluk, kas gerginliği, uyuyamama, donukluk, olayla ilgili tekrarlayan düşünceler, odaklanamama, kaçınma gibi belirtiler ve fazlası özellikle ilk ay içerisinde görülebilir. Bu videoda depremin yaratabileceği ruhsal etkileri anlattım.
Depremden sonra herkes etkilenir. Deprem bir kesitsel olay değildir, içinde öncesi ve sonrasıyla travmatize edici öğeleri içeren bir süreçtir. Bu süreçte bazı gruplar daha fazla etkilenmeye açıktır. Deprem sonrası oluşacak ruhsal etkilerin kronikleşmemesi ve komplike olmaması açısından riskli grupların belirlenmesi gerekli önlemlerin tüm toplumu düşünerek riskli olabilecek grupları gözden kaçırmadan ele alınması gerekmektedir. Bu konuşmamda deprem sonrası ruhsal anlamda komplike olmaya açık hassas gruplardan bahsettim.
Depremi yaşayanlar doğal bir afet sonucu büyük bir travmayla karşı karşıya kaldılar. Elbette bazı acıları ortadan kaldırmak mümkün değil. Deprem sadece bir olup bitmiş bir olay değil süregiden bir süreçtir. Deprem sonrası travmatik etkiler hala sürmektedir. Deprem sonrası alınan çeşitli önlemlerle ruhsal durumu iyileştirilmesi sağlanabilir. İkincil olan insan eliyle olan travmatik durumlar deprem sonrasında önlenebilir niteliktedir. Bu doğrultuda depremi yaşayanların ruh sağlığını korumak için yapabileceğimiz çok şey var. Bu konuşmamda deprem sonrası depremi yaşayanların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir onlardan bahsettim.
Travmatik belirtiler olayın doğrudan yaşantılanması ile oluşabileceği gibi olayı doğrudan yaşanmasa da tanık olan insanlarda da ortaya çıkabilir. Herbirimiz sürekli deprem görüntülerini izliyor, whatsapp gruplarından süreci takip ediyoruz. Olayları ve gelişmeleri takip etmek, acıyı yüreğimizde hissetmek bu sürecin en doğal parçası ama bir yandan da kendimizi travmatize etmemek gerekir. Çünkü bizler iyi olabilirsek sürece olumlu bir katkı sunabiliriz. Bu konuşmamda uzaktan depreme tanık olanların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir, bu konulardan bahsetmeye çalıştım.
Deprem sonrası hepimiz çeşitli ruhsal tepkiler veririz. Bu tepkilerin çoğu olağandışı duruma karşı verilen olağan tepkilerdir. Bu tepkilerin büyük çoğunluğunun zamanla azalıp yaşamımızın sürekliliğini etkilememesini bekleriz. Ama dissosiyasyon, şiddetli depresyon, intihar düşünceleri, psikotik yaşantılar gibi bazı tepkiler yakından takip edilmeli ve tedavi süreçlerine yönlendirilmelidir, bu tepkiler olağandışı tepkiler olarak tanımlanabilir. Bu tepkilerle karşılaşıldığında muhakkak bir sağlık kuruluşundan destek almak gerekir. Bu konuşmamda kendimizde ya da çevremizde gördüğümüz ya da gözlemlediğimiz zaman muhakkak bir psikiyatriste yönlendirilmesi gereken yaşantılardan bahsediyorum.
Türkiye Psikiyatri Derneği depremin hemen sonrasında üyelerine bir çağrı yaparak öngörülen ruhsal etkilerin ele alınması, bölgeye ruh sağlığı çalışanlarının gönderilmesi, sürecin gözlenip raporlanması için büyük çaba göstermiştir. Bölgede aktif olarak çalışan hekimlerin yanında online olarak da deprem bölgesinde yaşayan ve ruhsal olarak etkilenen kişilere gönüllü hekimleri ile destek sunmaya devam etmektedir. Aşağıdaki linki tıklayarak randevunuzu oluşturabilirsiniz.
https://tpdruhsaldestek.psikiyatri.org.tr/
Deprem sonrası en temel gereksinimlerden biri kişilerin sağlık sistemine ulaşması. Çeşitli devlet ve gönüllü organizasyonlarla sağlık sistemi ayakta tutulmaya organize edilmeye çalışılmaktadır. Aşağıdaki linkte bölgede çalışan revir, hastane ve sağlık merkezlerini ve hangi alanlarda sağlık hizmeti verildiğini bulabilirsiniz.
https://docs.google.com/spreadsheets/d/1a785CPjKg0cVND2rl2dGnwb7q_1mPJhwWJ8UODCcttw/edit#gid=0
Deprem bölgesinde salgınların ortaya çıkması nasıl önlenir?
https://www.youtube.com/watch?v=sgP_gbzk82Q
Asbest nedir? Asbest maruziyetini önlemek için neler yapılmalıdır?
https://www.youtube.com/watch?v=E_sjdKWWXSA
Deprem bölgelerinde temiz su nasıl elde edilebilir?
https://www.youtube.com/watch?v=gc4Qyz7Enl0
Deprem bölgelerinde yangın ve zehirlenme riskleri nasıl önlenebilir?
https://www.youtube.com/watch?v=nbwIFUba8kE
Deprem bölgelerinde aşılama çalışması nasıl yürütülmelidir?
https://www.youtube.com/watch?v=U3Ttdr3rCT4
Deprem bölgelerinde geçici barınma alanları nasıl kurulmalıdır?
https://www.youtube.com/watch?v=UjvlpnSVrR8
Deprem bölgelerinde ishalli hastalıkların önüne nasıl geçilebilir?
https://www.youtube.com/watch?v=yluOdckfQNc
Deprem Bölgelerinde Evsel Nitelikli Katı Atıklar Nasıl Kaldırılmalıdır?
https://www.youtube.com/watch?v=vbHDFMjJrCk
Solunum Yolu Enfeksiyonları Niye Artar? Koruyucu Tedbirleri/Tedavisi Nedir?
https://www.youtube.com/watch?v=7uCjr0yeKYo
Uyuz ile Banyo Olanağının Olmadığı Bölgelerde Nasıl Mücadele Edilir?
https://www.youtube.com/watch?v=fIfozny5hzo
Uyuz Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Bulaşır? Nasıl Tedavi Edilir?
https://www.youtube.com/watch?v=gMF_QvJMjps