Bir “Davranışçı Psikoterapist” Olarak İlaç
Psikiyatride ilaç tedavisinin işe yarayıp yaramadığı hastalar tarafından en sık dile getirilen soruların başında gelmektedir. Öncelikle şunu açıklığa kavuşturmakta fayda vardır: Psikiyatride kullanılan ilaçların tümünü bir arada değerlendirmek mümkün değildir. Zira her ilacın kendine ait bir kullanım alanı ve içerdiği etken maddeleri farklıdır.
Uzmanların hastalardan en fazla duyduğu rahatsızlık genelde şudur: “Ben ilaç kullanmak istemiyorum. İlaçla yapılan tedavi ‘yapay’ bir tedavi değil midir? Ben bu rahatsızlığımı kendim çözmek istiyorum.” Bu rahatsızlık sonuna kadar haklılık payı içermekle beraber şunu da unutmamak gerekir: Bazı ilaçların, hastalıklarla baş edebilme konusunda hastaları yönlendirdiği, onlara yol gösterdiği bilinmektedir.
İlaçlar, hastaların “davranışçı psikoterapistidir. Biraz açmak gerekirse; örneğin ortada yaşanan ruhsal bir rahatsızlık var ve bu rahatsızlık kişiyi çeşitli eylemlerden alıkoyuyor. Bunları yapmasını engelliyor. İlaç kullanımı, kişinin bu ruhsal hastalık ortaya çıkmadan önce, onlarla nasıl baş ediyorsa öyle baş edebilme gücünü tekrardan açığa çıkarır ve bu hastalıkların üstesinden gelme konusunda kolaylaştırıcı bir rol oynar.
Uçak korkusu olan birini düşünelim. Bu kişi her uçağa bindiğinde bir yoğun kaygı atağı yaşıyor. Bu kaygıyı giderecek bir ilaç aldığında rahatça uçağa binebilir. Uçağa binişini, ilaç aracılığıyla tekrarlayıp uçağa binebildiğini fark edince, uçağa binmek bu kişi için çok basit bir mesele haline gelir. Uçağa bindikçe, bu bir alışkanlık haline gelebilir ve bu kaygısından sonra uçağa kaygısızca binebilecek gücü kendinde bulabilir. Başka şekillerde vuku bulan ve yine kaygı atağına sebep olan durumlarda ilaç kullanımıyla beraber, tıpkı uçağa binme korkusu yaşayan kişinin bunu tekrarlayarak üstesinden geldiği gibi farklı bir konuda kaygısı olan kişi de bunu yineledikçe artık kaçınması gereken bir şey olmadığını fark edip rahatça kaygı yaşadığı ortama girebilir.
Başka örneklerle devam edelim. Diyelim ki; omzumuzda bir ağrı var ve bu rahatsızlık için gittiğimiz doktor bize spor yapmamızı önerdi. Biz de bu durumda bir spor salonuna yazılıp egzersiz yaparız ve ağrı olan omzumuzu “tamir etmeye” çalışırız. İşte psikiyatride kullanılan ilaçlar da o spor salonundaki aletlere benzer. Egzersizleri düzenli biçimde tekrarladıkça, ağırlıkları adım adım ve daha rahat bir şekilde kaldırma gücünü sağlayabiliriz. İlaçlar da buna benzer. Ortada bir sorun var ve biz şu anki hâlimizle bu sorunu çözemiyoruz. İlaç kullanımı sayesinde, tıpkı kasların gelişiminde olduğu gibi içinde bulunduğumuz sorunu, zihinsel gelişimi, olayları kavrayış biçiminde bir baş etme yöntemi geliştirilebilir. Bu yüzden aslında ilaç; bizi bir davranışa hazırlar ve bir davranışçı psikoterapistimiz gibi bizi yönlendirir, rahatsızlık duyduğum konularda bize yol açar, yeni kapılar aralar.