Kişi kaygı ataklarının olduğu yerlerde kimsenin yardımına koşamayacağı düşüncesiyle bu alanlardan uzaklaşarak yaşamını kısıtlamaya başlar.
Kendi alışverişini yapamaz, hastaneye gidemez, tatile çıkamaz.
Kişi zor durumlarda kalındığında, güvenliğin kolayca sağlanamayacağından çekinir, panik duygusu yaşadığında yardım edecek kimse olmayacağından ya da çevreye karşı mahcup olacağından korkar.
Bu nedenle yanında biriyle bu aktiviteleri yapmak ister.
Kalabalık yerlerde bulunmak istemez, başka insanların olduğu asansörlere binmek istemez, yoğun trafikten kaçınır.
Toplu ulaşım araçlarına binemediklerinden yaşamda ciddi zorluklar yaşarlar.
Çevrelerine bu durumu anlatamadıklarından yada anlaşılamadıklarından yalnızlık hissederler.
Evde yalnız kalmak istemezler.
Hep bir güvenlik arayışı içindedirler.
Genellikle agorafobi beklenmedik bir panik atak sonrası gelişir ve ilerler.
Genellikle boşanma, partner ilişkilerinde yaşanan problemler, güven duygusunun zedelendiği durumlar, kayıp, ebeveynlerin hastalığı ya da vefatı sonrası güvenlik algısı değişebilir.
Dünya artık o eski güvenli yer olmayabilir.
Bu his çoğu zaman agorafobiyi ortaya çıkarabilir.
Güven ve güvenlik duygusunun zedelenmesi panik atakları tetikleyince, kişi eve ya da çevresinde güvende hissettiği kişilere bağımlı hale gelebilir.
Yaşam koşullarında düzelme halinde iyileşme olasılığı artabilir.
Tedavi edilemeyen durumlarda dalgalı ya da süreğen bir hal alabilir.
Kişiler kaygılarıyla baş etmek için kendi yollarını denerler, bazen alkol madde kullanımı çıkmazına düşebilirler.
Yaşamlarını daha fazla zora sokabilirler.
Agorafobi nedeniyle iş ve insan ilişkilerinde ciddi bozulmalar olabilir.
Bu tarz sorunlar yaşandığında tedavi amacıyla psikiyatriste başvurmak durumun karmaşık hale gelmesini önleyip, erken tedaviye şans tanıyabilir.