Obsesyonlar, psikiyatrik hastalıklar arasında ilk akla gelen durumlardandır.
Toplum içinde obsesyonlar takıntı, saplantı, vesvese gibi kelimeler ile tanımlanır.
Bu yönüyle toplum bu durumu tanımlamakta bir yol bulmuştur ve çoğu zaman kişiler vesveseleriniz var mı sorusuna kolaylıkla yanıt verir.
Türkçe'ye obsesyon saplantı kelimesiyle çevrilmiştir.
Fakat çoğu yerde takıntı kelimesi kullanılır. Hastalar takıntılarım var dediğinde çoğu zaman obsesyondan daha fazla şeyi anlatırlar.
Bazen kaygıyı, bazen kafasına takılan düşünceleri bazen obsesyonları takıntı olarak tanımlayabilirler.
Onun için insanlar takıntı dediklerinde hemen akla obsesyonları getirmemek gerekir.
Obsesyonlar, istemli bir çaba ile zihnimizden uzaklaştıramadığımız düşüncelerdir.
Kompulsiyonlar ise Türkçe'ye zorlantı olarak çevrilmiştir.
Kompulsiyonlar ise eylem alanını tanımlar.
İstemli çaba ile durdurmakta zorlandığımız eylemlerdir.
Obsesif kompulsif bozukluk saplantı ve zorlantılar temelde yer aldığı bir tip kaygı bozukluğu olsa da kaygı bozukluklarından ayrı özelliklere sahiptir.
Obsesyonlar ve kompulsiyonlar yaşamın olağan akışı içinde birçok insanın hayatında yer bulan düşünceler ve davranışlardır.
Hatta bazı davranışlar temizlik, dakiklik, çalışkanlık ve düzenlilik gibi insanın yaşamında pozitif olarak etki edebilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk diyebilmemiz için bu davranışların ve düşüncelerin insan ilişkilerini bozacak düzeyde olması, kişinin işlevselliğini bozacak düzeyde olması gerekir.
Duygusal alanda ise kaygı kendisini gösterir.
Öğrenme OKB gelişiminde önemli yer tutmaktadır.
Bazı düşünceler kaygı ortaya çıktıkça kişi rahatlamak için kompulsif davranışlar geliştirir ve rahatlar.
Böylelikle ritüeller ve davranış kalıpları öğrenme sürecinde kalıcı hale gelir.
Kaygının azalması öğrenmeyi pekiştirir.
Örneğin temizlik obsesyonları olan kişi herhangi bir yüzeye dokunduğunda hastalık kapacağını düşünerek, en kısa zamanda defalarca elini yıkar ve hastalık bulaşması düşüncesinin yarattığı kaygıdan kurtulur.
Obsesyonlar istem dışıdır, yineler, istemesek de aklımıza gelir, bazen sadece düşünce değil imaj ve ya dürtü şeklinde olabilir.
Düşünceler rahatsız etmesine rağmen bu düşüncelerden kurtulamaz. Düşüncelerin mantık dışı olduğunu bilir fakat engel olamaz.
Engel olunamayan düşünceler dini ve felsefi konularla ilgili olabilir.
Kişinin inançlarına, dünya görüşüne, siyasi tutumuna ters olan düşünceler istemese de aklına gelebilir.
Kişi bunlardan suçluluk duyar.
Obsesif İmajlar: canlı hayali sahneler, seksüel sahneler, iğrenç bulunan sahneler kendisine ve ya çevresine zarar vereceği yönünde sahneler olabilir.
Bu imajlardan kişi kurtulmak ister.
Bu düşüncelerden ve imajlardan kurtulmak için kişi çeşitli davranışlar ve ritüeller geliştirebilir.
Bu geçici rahatlama ritüeli zorlantı halinde dönüştürür.
Kişi kelimeleri, yerdeki taşları, fayansları, direkleri, kiremitleri, tuğlaları sayarken bulabilir ve böyle ritüeller geliştirebilir.