Anne, babada ya da birinci derece akrabalarında panik bozukluğu tanısı olanlarda görülme sıklığı 4-8 kat artmıştır.
Tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre daha sık panik bozukluğu aynı anda tanı konabilir.
Bu da bazı insanların hastalığa genetik olarak yatkınlık olabileceğini göstermektedir.
Bu genetik yatkınlığa rağmen genlerde yerleşim ve geçiş şekli arasında somut kanıt gösterilememiştir.
Panik bozukluğu gibi anksiyete bozuklukları genetik yatkınlık gösterebilir. Yani, ailenizde panik bozukluğu olan bir kişi bulunuyorsa, genetik faktörlerin bu durumu etkilemede rol oynayabileceği düşünülmektedir. Ancak, genetik faktörler sadece bir etken olup çevresel faktörler ve yaşantılar da panik bozukluğunun ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Genetik yatkınlık, bir kişinin belirli bir duruma veya hastalığa karşı genetik olarak daha fazla risk taşıdığı anlamına gelir. Yani, eğer anne ve babanızda panik bozukluğu varsa, bu durum genetik yatkınlığın varlığını düşündürebilir. Ancak, genetik yatkınlık tek başına bir kişinin panik bozukluğunu geliştireceği anlamına gelmez. Çevresel faktörler, stres, travma ve yaşantılar gibi diğer etkenler de bu durumu etkileyebilir.
Panik bozukluğu, genetik yatkınlığın yanı sıra bilişsel, duygusal ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkabilir. Eğer panik bozukluğu belirtileri yaşıyorsanız veya bu durum hakkında endişeleriniz varsa, bir uzman psikiyatrist veya psikologdan yardım almak önemlidir. Profesyonel bir değerlendirme ile kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulabilir ve bu süreçte genetik ve çevresel faktörler göz önünde bulundurularak bireysel ihtiyaçlara uygun bir tedavi planı oluşturulabilir.