Genetik olarak yatkınlıktan bahsetmiştik.
Ama eldeki çalışmalar şunu gösteriyor ki bazı yaşam olayları panik bozukluğunu ortaya çıkarabilecek özelliğe sahip olabilir.
Panik bozukluğu olan insanlarda hastalığın başlangıcından önce stresli yaşam olayları, vefatlar ve kayıplar, ayrılıklar, yer yurt değişimleri, ekonomik problemler görülmektedir.
Panik bozukluğu olan kişilerde çocuklukta ayrılma anksiyetesi oranlarının yüksek oluşu bu iki hastalık arasında bir benzerlik ve devamlılık olabileceğini düşündürtse de tanı sistemlerinde ayrı iki durum olarak tanımlanmıştır.
Diğer bir yandan birçok panik bozukluğu hastasında çocukluk ayrılma anksiyetesi tespit edilmemiştir.
Stres, travma ve zorlayıcı olaylar, panik bozukluğunun gelişiminde rol oynayabilir. Panik bozukluğu genellikle bir kombinasyon etkenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar ve genetik faktörler, biyolojik özellikler, kişisel yaşantılar ve çevresel etkenler arasında karmaşık bir etkileşim içindedir.
Bazı yaşantısal faktörler, panik bozukluğunun ortaya çıkmasını tetikleyebilir veya mevcut semptomları kötüleştirebilir:
Stres: Yoğun stres, yaşam zorlukları veya aşırı baskı altında hissetme, panik ataklarına zemin hazırlayabilir.
Travma: Özellikle travmatik olaylar, şiddet, kazalar veya ciddi kayıplar, panik bozukluğunun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Aşırı Anksiyete Tetikleyicileri: Bazı kişilerde, belirli durumlar, nesneler veya aktiviteler gibi anksiyete tetikleyicileri, panik ataklarını başlatabilir.
Aile İçi Faktörler: Aile geçmişinde anksiyete bozuklukları olan kişiler, panik bozukluğu riski altında olabilir.
Majör Yaşam Değişiklikleri: Boşanma, iş kaybı, taşınma gibi majör yaşam değişiklikleri, panik semptomlarını tetikleyebilir.
Sağlık Sorunları: Kronik sağlık sorunları veya ciddi hastalıklarla baş etmek, panik bozukluğunun gelişimine etki edebilir.
Madde Kullanımı: Uyuşturucu veya alkol kötüye kullanımı, panik bozukluğunu tetikleyebilir veya semptomları ağırlaştırabilir.
Bu faktörlerin her biri bireyden bireye farklılık gösterebilir, ve bir kişinin panik bozukluğu geliştirme riski üzerinde etkileşim içinde olabilir. Ancak, yaşantılar sadece bir etken olup genetik ve biyolojik faktörlerle birlikte değerlendirilmelidir.