Travmaya neden olabilecek olaylar olayların niteliğiyle beraber kişinin anlam dünyasına etkisi ile de etki gücüne sahip olabilir.
O nedenle herkesin travmaya verdiği yanıt birbirinden başka olabilir.
Travmalar genel olarak ikiye ayrılabilir.
Doğal olaylar (depresm, sel, fırtına vs) ve insan eliyle olan travmalar.
Doğal olaylar olarak tanımlanan olayların altından da insan eliyle travmalar çıkabilir.
Örneğin deprem sonrası yıkılan evlerde evleri yapanların ihmalinin saptanması.
Sel gibi olaylardan sonra şehir planlamasında ihmallerin gözlenmesi gibi durumlar her ne kadar doğal olaylar gibi görünse de insan eli de travmanın boyutuna karışır.
Doğal olayların yarattığı travmalara göre insan eliyle ortaya çıkan travmalar daha yıpratıcı olabilir.
İnsan eliyle travmatize olan kişinin dünyaya ve insanlığa inancı sarsılabilir.
Doğal olaylar sonrasında kişiler bir araya gelip yaraları sarabilirken, insan eliyle işlenen travmalarda kişiler kendilerini yalnız ve kimsesiz hissedebilirler.
Özellikle travmanın yakından tanıdığı bildiği biri tarafından gerçekleştirilmesi yaralanma düzeyini artırabilir.
Örneğin eşi tarafından ya da ebeveynleri tarafından travmatize edilen kişinin varoluşsal düzlemde dizgeleri zarar görebilir.
Toplum bazen travmatize edilen kişiyi özellikle cinsel travmalarda yalnız bırakabilir, bütün bunlar kişi üzerinde daha büyük yaralar açabilir.
Böyle durumlarda kişi sıkıntılarını paylaşmak konusunda zorluk yaşayabilir.
Yalıtılmış bir çaresizlik içinde kendisini bulabilir.
Travmatik olaylar yaşantılamanın yanında tanık olunması, travmatik içeriğe televizyondan ya da internetten maruz kalınması da travmatik etkiye neden olabilir.