Belirtiler veya şikayetler ile stresin özellikleri arasında doğrusal bir ilişki her zaman kurulamaz.
Stres ve strese verilen yanıt bireysel özelliktedir.
Kimi için iş kaybı önemsiz bir durumken kimi için yaşamsal olabilir.
Yine kimi için değer verilen bir şeyi yitirmek, sahip olunan bir canlı, araba, ev, para herhangi bir obje, kimisi için önemsiz olabilir.
Stres etkeni nesnel olarak birbirine benze de strese verilen yanıt kişiseldir.
O nedenle stres karşısında verilen yanıtlar bazen kişinin çevresi tarafından anlaşılamayabilir.
Örneğin çok sevdiği bir köpeğini, kuşunu, bitkisini kaybeden bir kişiye ne var canım yenisini alırsın gibi tepkiler kişide anlaşılamamazlık duygusu, yalnızlık duygusu oluşturabilir.
Sevgilisinden ayrılan birine sana sevgili mi yok gibi sözler kişinin yarasına merhem olmaktan ya da destek sunmaktan ziyade anlaşılamadığı duygusu oluşturabilir.
Duyarlı olunan konu birbirinden farklı olabilir.
Çoğu insan için hafif, sıradan bir olay olarak değerlendirilen mevzular bir başkası için can yakıcı olabilir. Tam tersinin de geçerli olduğu görülebilir.
Bazen çoğu insan için ağır olarak değerlendirilebilecek bir olay bir başkası için hafif tepkilere yol açabilir.
Stres ve strese verilen yanıtın bireysel ve öznel olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Bu nedenlerle stres ve strese verilen yanıtın tedavisi gerektiğinde, ilaç tedavisi de terapi de bireysel olmalıdır.
Uyum bozukluklarında depresyon (çökkünlük) belirtileri, anksiyete (kaygı) belirtileri, uykusuzluk, travma sonrası stres bozukluğuna benzer tepkiler gözlemlenebilir.
Travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine benzeyen belirtiler ortaya çıksa da stres etkeni travma sonrası stres bozukluğunda tanımlanan travmaya uymaz.
Tahammülsüzlük şikayeti kişiler tarafından çoğu zaman dillendirilir. Nedensiz öfkeler yaşadığını söyler.